#1 Kaybedilen Yetkin İnsanlar ve Türkiye’de Beyin Göçü

  • Nisan 5, 2023

Mesleki açıdan iyi eğitim almış ve iyi yetişmiş kişilerin, olanaksızlık ve işsizlik gibi nedenlerden dolayı başka ülkelerde okumayı, çalışmayı veya yaşamayı tercih etmesi durumuna beyin göçü diyebiliriz. 

UNESCO verilerine göre Türkiye’den ise her yıl ortalama 50 bin öğrenci yurtdışına okumaya gidiyor. Türkiye, beyin göçünde 32 ülke içinde 24. sırada yer alıyor.  

Peki beyin göçü nedir, beyin göçüne sebep olan faktörler nelerdir? Türkiye’de durum nedir? Gelin bu bölümde bu konuyu detaylıca konuşalım. 

Giriş

Beyin göçü terimi ilk kez, 1950-60’lı yıllarda İngiltere’den ABD ve Kanada’ya göçü ifade etmek amacıyla 1962 yılında Royal Society tarafından kullanılmıştır.

Wikipedia’nın tabiriyle Human Capital Flight yani HCF bazılarına göreyse “brain gain” ya da “brain drain” Türkçesiyle de beyin göçü aslında sadece Türkiye’de olmayan diğer ülkelerinde sıklıkla gündeminde olan bir konu. İyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli iş gücünün az gelişmiş ya da gelişmekte olan bir ülkeden, gelişmiş başka bir ülkeye akışı olarak tanımlanabilir. Bu akış genellikle gelişmemiş ülkelerde yetişen ve kendini geliştiren insanların, olanaksızlık, iş bulamama veya mesleğini istediği gibi icra edememe durumlarından kaynaklanıyor. 

Bu harekete beyin göçü isminin verilme sebebi ise nitelikli insanların giderken sahip oldukları bilgi ve deneyimi de beraberlerinde götürmeleri. Aklın ve sahip olunan bilginin bir yurttan başka bir yurda, temelli olarak gittiğini ifade eden beyin göçü, donanımlı ve nitelikli bireylerin ülkeyi terk ettiği anlamına geliyor.

Beyin göçünün yanı sıra bu bölümde birde “Diaspora Ağları” terimini duyacaksınız. 

Göçmenlerin geride bıraktıkları akrabaları, arkadaşları ya da göç veren ülkelerin yurtdışındaki vatandaşlarıyla kurdukları ilişkileri sürekli kılarak göçmen ağları olarak tanımlayabiliriz. Bugün başta Çin, Kolombiya ve çeşitli Afrika ülkeleri olmak üzere pek çok ülke, diasporalar sayesinde göçmenlerinin kaynak ülkelerine fiziksel olarak geri dönüşlerine gerek kalmadan ülkeleriyle sürekli ilişkiler kurmakta ve beyin göçünün neden olduğu kayıp kazanıma çevrilebilmektedir. 

Bilimsel diasporaların başlıca özelliklerini özetlemek gerekirse; üyelerinin yurtdışında yaşamaları/çalışmaları, uzmanlık gerektiren çeşitli alanlarda üyelerin nitelikli işgücü özelliği göstermesi, dünya genelinde bir veya birden fazla ülkede var olmaları, üyelerinin kendi ülkelerinin kalkınmasını desteklemek için fiziksel olarak ülkelerine geri dönmeleri yerine bulundukları ülkelerden de destek olabilmeleri, terk edilen ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasının desteklenmesinin öncelikli olması, bilgi ve uzmanlığın kaynak ülkeye transferi şeklinde sıralanmaktadır.

Buna verebileceğimiz en güzel örnek ise – COVID aşısını geliştiren Biontech kurucularından olan Biontech CEO’su Uğur Şahin ve baş tıbbi sorumlusu Özlem Türeci. Bu iki çiftin ailesi aslen Türk olan ve Türkiye’den Almanya’ya göç eden bir aile. Ancak diaspora ağı ile bilimsel alanda Türkiye’ye çok katkıları olmuştur. 

İnsanlar Neden Ülkeyi Terdiyor? Türkiye’den Gidiyorlar? 

Öncelikle kimse sevdiği kişileri bırakmak, kendi toprağını terketmek istemez. Bunu yapmaları için bazı sebeper olması gerekiyor bunlarda olanaksızlık, işsizlik, ilgisizlik gibi faktörler oluştursa da, bu nedenler “itici” ve “çekici” sebepler olarak ayrılıyor: 

İtici sebepler: Az gelişmişlik oranı, ülkede işsizliğin yüksek olması, nitelikli kişilerin düşük ücretlerle çalıştırılması, ülkede uygulanan maaş politikalarının yanlışlığı, yöneticilerin niteliksiz olması, ülkede nitelikli kişi sayısında artış olmasına rağmen bu kişileri kullanama durumu, ülkede araştırma koşullarının gelişmemiş olması ve gençlere fırsa   tanımama, özel haklara saygı görememe itici sebepler olarak kabul ediliyor. 

Şimdi en son açıklanan 10 Ocak 2023 tarihinden açıklanan TÜİK verilerine göre güncel işsizlik oranı %9,7 ancak tabii bu oran TÜİK tarafından hesaplanan bir oran ve TÜİK Türkiye’de güvenilirliliğini ciddi anlamda yitirmiş bir kurum maalesef. 

İşsizlik Oranı Türkiye’de Nasıl Hesaplanıyor? 

15 yaşından büyük olup da son üç ay içinde iş arayan ve 15 gün içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu bildirenlerin toplam işgücüne bölünmesiyle işsizlik oranı hesaplanıyor.

Çekici Sebepler: Ekonomik durumda iyileşme, yüksek maaş beklentisi içinde olma durumu, kaliteli yaşam arzusu, gelişmiş araştırma koşullarına kavuşma, şehir merkezlerinin cazibesine kapılma ve yabancı eğitimde prestij yakalama isteği ise çekici sebepler olarak kabul ediliyor. Örneğin, New York, London, Dubai, Tokyo.

Gençler Türkiye’de Kalmak İstemiyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)in 17 Temmuz 2020 yılında yayımladığı raporda, Türkiye’den yurt dışına giden 330 bin 289 kişi olduğu ve bunların 50 bin 154’ünü 25-29 yaş grubu oluşturduğu yer alıyor. 

Meclis gündemine uzun zamandır yer bulan bu konu beyin göçünde Türkiye’nin risk altında olduğunu ortaya koydu. Araştırma önergesinde, Türkiye’nin en fazla beyin göçü veren 32 ülke içinde 24’üncü sırada yer aldığı belirtilirken; aynı zamanda Türkiye’nin, ABD’de en fazla öğrenci okutan 10’uncu ülke olduğu ifade edildi. 

Yurt Dışından Türkiye’ye 677 bin 42 Kişi Göç Etti

Yurt dışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2019 yılında, bir önceki yıla göre %17,2 artarak 677 bin 42 kişi oldu. Göç eden nüfusun %54,4’ünü erkekler, %45,6’sını ise kadınlar oluşturdu. Yurt dışından gelen nüfusun 98 bin 554’ünü Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) vatandaşları, 578 bin 488’ini ise yabancı uyruklu nüfus oluşturdu. 

Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den giden göçün cinsiyete göre dağılımı, 2018, 2019 ise aşağıda ki gibidir.

Göç İstatistik Verileri

İlk olmayan ama önemli olan beyin göçü isimlerinden birisi ise Albert Einstein. Biliyorsunuz ki kendisi politik sebeplerden ötürü Nazi zulmünden kaçmak için ABD ye göç etmiştir. 


Birde bu konuların aksine Tersine Beyin Göçü de söz konusu olabilir

Tersine beyin göçü ise zamanında ülkesinden ayrılarak gelişmiş bir ülkeye giden başarılı öğrenci veya bireyin ülkesine geri dönerek sermaye kazanması ve bilgi üretmesi için çalışması olarak tanımlanabilir. 

“Aslında benimde buna benzer bir durumum söz konusu oldu gibi. 2015 yılında Türkiye’den ayrılarak New York’a dil okulu eğitimi için gittim. Amacım orada kalmak, kendimi geliştirmek ve orada yaşamaya başlamaktı. 5 yıl boyunca Amerika’da kendimi geliştirdim, çalıştım iyi de para kazandım ve sonrasında 2020 yılında pandemi başlangıcından 2 hafta kadar önce Türkiye’ye temelli dönüş yaptım. Ancak benim dönüşüm %100 tersine beyin göçü olarak ifade edilemeyebilir. Ben kendi isteğimle ve durumumla Türkiye’ye temelli dönmek istemedim. Fakat o günün şartları biraz beni buna doğru itti diyebilirim 🙂 Sonrasında Türkiye’de kaldım tüm herkes evlere kapanmışken diğer hamlem ise Türkiye’de kendimi geliştirmeye devam etmek ve şirket kurmak oldu. Bu sayede 2020 yılında Joykek Reklam Ajansımı kurdum. “

Bunları anlattıktan sonra gelin birde en çok beyin göçü alan ülkeleri inceleyelim : 

Norveç: İşsizlik oranı %3 olan Norveç’te kişi başı milli gelir 60 bin dolar civarında. İş olanaklarının oldukça geniş olduğu ülkede, iyi sosyal haklarla birlikte yüksek ücretlere iş bulunabiliyor. Fakat Norveç, iş bulmak isteyen kişilere “herhangi bir alanda uzman seviyesinde olma” şartını koyuyor. 

İsveç: Dünyanın eğitim ve refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan İsveç, son 20 yıldır en fazla beyin göçü alan yerler listesinin başlarında yer alıyor. Ülke, bütçesinin büyük bir kısmını bilim, eğitim, endüstri ve araştırma projelerine ayırıyor. 

ABD: Çalışma hayatına katılım oranı yüzde 70’in üzerinde olan ABD; adil çalışma koşulları, düşük işsizlik oranı ve saatlik çalışabilme gibi avantajlı yanları ile iş alanında iyi bir alternatif oluşturuyor. Ülkenin en önemli avantajlarından biri de yüksek lisans ve doktora için çektiği öğrencilere mezun olur olmaz iş imkanı sağlaması. 

Kanada: Gelişmiş standartları, sosyal hakların fazlalığı, sunduğu iş olanakları ve refah seviyesiyle Kanada, beyin göçü alan ülkelerin başında geliyor. Ülke, bu bakımdan ABD’ye bir alternatif olarak görülüyor. 

Avustralya: Yaşam standartları üst düzeylerde olan Avustralya, sahip olduğu güçlü ekonomisi ile dikkat çeken bir ülkelerin arasında yer alıyor. İşsizliğin en az olduğu ülkelerden olan Avustralya’nın, yaklaşık 20 yıl önce kalifiye elemanlara yılda 40 bin kişilik geçici çalışma vizesi verdiği biliniyor

140journos’ın “Seküler Göç” adlı 2 bölümlük videoları var YouTube’da. Bu videoyu’da izlemediyseniz izlemenizi öneririm. Güzel yapmışlar, özellikle Türkiye’den göç etmiş insanların hayatlarını konu almışlar diyebilirim. 

E-posta Bülteni Abonelik

E-posta bültenine abone olarak tüm yenilikleri ve güncellemeleri yakından takip edebilirsiniz.